"Benim" demeye de dilim varmıyor, varamıyor artık bu utançla... Bugün 14 yaşındaki Berkin Elvan 269 günlük mücadelenin sonunda hayata gözlerini yumdu, üstelik sadece bakkala ekmek almaya giderken kafasına gelen gaz fişeği yüzünden...
Elleri o kadar kanlı ki bu ülkenin; Deniz Gezmiş'ler, Hüseyin'ler, Yusuf''lar Erdal Eren'ler, Ethem'ler, Ali İsmail'ler... Hepsi gencecik yaşta öldürüldüler. Hiç birinin de hesabı sorulmadı, her birinde de devletin kanlı parmakları yer aldı.
Açıkcası utanıyorum; insanlığımdan ve bu kanlı toprakların bir parçası olmaktan artık... Hepinize yazıklar olsun, kendinize sakın ama sakın insan yakıştırması yapmayın!
Attila İlhan'ın darağacında 3 fidanı astıkları gece yazdığı ve daha sonra Ahmet Kaya tarafından bestelenen Mahur'u paylaşıyorum sizinle... Bu sefer Bülent Ortaçgil yorumuyla...
Uyu Berkin, bu kanlı ve çirkin topraklardan göçmüş olmanın huzuru içerisinde, tüm saflığın ve güzelliğinle uyu... Artık bitmeyen sazların özlemiyle sonranın bilinmezliği de sana öyle bir boyut katacak ki, bizimse gecelerimiz artık daha uzun olacak. :(
sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
geceler uzar hazırlık sonbahara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder