30 Haziran 2014 Pazartesi

Bilmenizi isterim ki...



Asla ama asla Berkin'i unutmuş değilim; sadece artık içimden, kalbimden amaca yönelik yani müzik üzerine paylaşımlarda bulunmak geldi ve bu kararı aldım.. Güvensizlik, ortalığın saçma sapan karışık bir halde olması gibi nedenler sonunda buna karar verdim. Yoksa unutursam kalbim değil kurumak, parça pinçik olsun!

ÖDTÜ öğrencileri mezuniyetlerinde aşağıdaki mesajı göndermiş, ne de iyi etmiş!


Sizleri de buna dair bilgilendirmek istedim...




29 Haziran 2014 Pazar

Yalnızlık Yelkenleri Gece Açılır



Aklıma bu parça düştü; sonra Gündüz Vassaf'ın benim gibi gece yaşayan insanları müthiş anlattığı yazısı geldi. Yazı Cehennem'e Övgü kitabından bir bölüm, ben de bir bölümünü sizlerle paylaşıyorum.

Nilüfer'i çok yazdım, kendisine sevgim ve sempatim neredeyse sonsuz. 87 senesine ait parça; yine müthiş bir yorum. Embed kodları hep kapalı olduğu için link paylaşmak durumunda kaldım. :(

http://youtu.be/2y4dbgguxkQ

İlgili bölümün tamamını okumak isteyenler içinse: Bknz. 

Gün boyunca dikkatimizi, ışığın, renklerin, devinimin hizmetine sunarız. Neye dikkat edeceğimizi belirleyen, düzen güçleridir. Yeşil ve kırmızı ışıklar, karşıdan karşıya nasıl geçeceğimizi bile düzene koyar. Gündüzleri biz, yaşamın büyüsünün, kelebeğin çarpıcı renk ve biçim dokusunun gözlemcileriyiz olsa olsa. Gün boyunca dikkatimizi, gözlemin hizmetine sokarız. Gündüzleri uydusuyuzdur dışımızda olup bitenin. Gece, uyku zamanı olduğu gibi, düş görme zamanıdır da. Gördüklerimizi, işittiklerimizi, kokladıklarımızı ve düşündüklerimizi sınırlayan diller, formlar, davranış biçimleri ve algısal paradigmalar, kendine özgü bir biçimi ve dili olan düşlerin yapısına aykırıdır. Düşlerde renkler, görüntüler, insanlar, duygular ve düşünceler özgürce birbirine karışır ve benzersiz bileşimler yaratırlar. Öylesine özgürdür ki düşler, onları söze dökmekte güçlük çekeriz. İnsan zihnini gün boyunca biçimlendiren o katı yapılar düşlerimizi dillendirmeye yetmez, hatta engel olur. Uyuyamayan, uykusuzluk hastalığı çeken kişiler, karanlığın getirdiği sınırsız özgürlük ve gerçeklikle baş edemeyen kişilerdir aynı zamanda. Bu insanlar, gün boyunca, her şeyi izlemekle oyalanırlar. Oysa gece artık izlenecek bir şey yoktur. Sadece, yaşamın o belirgin sesi duyulur içten içe. Gündüzden soyutlanıp,kurtulmuş olan anlamsızlık, artık saklı değildir. Hayatta olma bilinci kendini daha güçlü bir şekilde hissettirir geceleri, ölümün varlığı da öyle. “Yaşamın anlamı” gece duyumsanır ve sorgulanır. Kimse bunu öğle yemeği sırasında tartışmaz. Yaşam, gecenin konusudur.


28 Haziran 2014 Cumartesi

Bir yıldız daha kaydı



Maalesef bugün, yaklaşık 8 saat önce düşen haberden öğrendik ki Bobby Womack hayata gözlerini yummuş. Muhteşem solo kariyerinin yanı sıra Aretha Franklin, George Benson, Janis Joplin gibi isimlere de gitarıyla eşlik etmiş bir isimdi kendisi. Müzik adına da hiç yılmadan üretmeye devam etti; en son Lana Del Ray düetiyle bile bir çok isme kendini tanıttı belki de... 

Ben kendisini belki de bir çoğumuz gibi Jackie Brown filmine soundtrack olmuş o muhteşem hit parçası "Across 110th Street" tanıdım ancak kendisine çok sevdiğim ve Carpanters'la hit olmuş klasiği cover'ladığı performansıyla veda etmek isterim. Soul ve Funk müzik artık 1 kişi daha eksik maalesef...

Her şey için teşekkürler muhteşem insan!


27 Haziran 2014 Cuma

Tutunarak Geçirmeye Devam Ettiğimiz Yıllar



Geçen yıllar ve üzerine sahip olunan hissiyatı o kadar güzel anlatmış ki Simply Red... Kendilerini çok severim ki bunda grubun kurucusu ve vokalindeki Mick Hucknall'ın o müthiş sesi büyük etkendir.

Britanya (Manchester) orijinli grup benimle yaşıt olacaktı lakin 2009 yılında ayrılık kararı aldı. Bir Your Eyes parçaları vardır ki beni benden alır. Tabi daha bilindik parçalarından Sunrise da ayrı bir güzel. 


26 Haziran 2014 Perşembe

MJ




Dün ölüm yıl dönümüydü kendisinin; geç de olsa anmadan geçmek olmaz. Star ötesi bir müzisyendi, saygımız sonsuz! Tabi bu başarıda Quincy Jones'un katkısını göz ardı edersek başka bir ayıba imza atmış oluruz. 

En sevdiğim parçalarından biriyle anmak isterim kendisini; iyi ki vardı, iyi ki kulaklarımız onunla tanıştı. Parçada ise başka bir büyük insanın imzası var: "Stevie Wonder"ful.



23 Haziran 2014 Pazartesi

Daley



Kendisini Gorillaz Doncamatic parçasında tanımıştım; sesine duyar duymaz bayıldım desem yeridir. Çok karakteristik bir sesi var kendisinin ki bu da onu çok sevmenizi ya da hiç sevmemenizi sağlıyor aslında. 

89 doğumlu ve yıldızı yeni yeni parlayan sanatçı Britinyalı, Manchester kökenli. Aynı zamanda besteci özelliğine de sahip; paylaştığım parçası da geçen sene yaptığı bir parçası. Parçanın girişinde Pharell şarkısı sananlarınız olursa şaşırmasın, zira Pharell'in desteğini de arkadaşı olarak almış Daley.

Ben kendisini sesiyle de imajıyla da biraz Cem Adrian'a benzetiyorum bu arada...

Şarkının sözleri de şahane; muhtemelen yazarı da kendisidir.

Sözler için bknz: Look Up


22 Haziran 2014 Pazar

Deniz Feneri Ailesi



Müzik hayatları 90 ve 2000 yılları arasında 10 sene süren grubu "Loving Every Minute" ve "High" isimli hitleriyle 90'ların ortasında tanımıştık. Lighthouse Family bugün hala aynı albümden birkaç hit parçasıyla nadiren yad ediliyor olsa da, tanıdıktan sonra çabuk unuttuklarımız arasından.

Ben de o hit parçalarından biriyle onları anmak isterim; zira bende iz bırakmışlıkları vardır. O hepimizin içinde bir yerlere bir şekilde olan uzaklara kaçıp gitme isteğini aşk dolu şekilde dile getiriyor Tunde Baiyewu... 


16 Haziran 2014 Pazartesi

Şimdilik keyfini çıkar



Tortured Soul grubu parçasında böyle sesleniyor. Elektronik müzik pek sevmem ama dinlersem de tercihim house olur. Onların yaklaşımları da bu anlamda çok şey ifade ediyor. Kendi sitelerinde kendilerini aşağıdaki şekilde tanımlayan Brooklyn çıkışlı bu muhteşem 3'lü, Soulful House diyebileceğimiz tarzda yeteneklerini bizimle paylaşmaktan sakınmıyor. 

International live touring act, Tortured Soulis living proof that modern EDM can be freed from the DJ booth and fused with the classic styles of PrinceHeatwave and Kool & The Gang.


Dönersek, müziğe...



Yine uzun bir ara oldu, yine yazmak istemedim sebepsiz. Ama Ledisi muhteşem bir ses bence ve paylaşılmayı hak ediyor. Ben de yeni tanıştım kendisiyle; çok lezzetli bir soul parçaya imza atmış ve bence lezzetinde davulun payı büyük. 

Tüm akıldan çıkamamışlara da bu vesileyle selam olsun!